Pazar, Şubat 2

Kişisel bipolar platformu..

Çok da beklendik bir blog olmayacak bu.. Zaten hayatım beklenenler üzerine kurulmadı..
Sahip olduğum hastalık beklenilenlerin çok dışında yaşatıyor hayatı bana..

Hoşgeldin dünyalı..

Yazı Tura ile serüvene başlayabilir
ya da
Bipolar Nedir ile neler yaşadığımızı anlamaya çalışabilirsin..

Perşembe, Ocak 30

The first rule of Fight Club is:

  1. Her okuduğuna "aaa bende de var bende kesin bipolar'ım" deme. Unutma ki bipolar hemen teşhis konulabilir bir hastalık değil, kolay bi hastalık hiç değil!
  2. Olurda bir yerde ilaç ismi okudun kendi kendine doktorculuk sakın oynama, onca insan boşuna tıp fakültesi okuyupta boşuna uzman dalı olarak bu mesleği seçmiyor,
  3. Çok düşündün taşındın google'da arattın "bipolar" olduğuna karar verdin, verme! Bir uzmana danış! Unutma 1. kural hala geçerli!
  4. Teşhis sana/yakınına konuldu, doğru tedavi için başladığın tedaviyi sakın bırakma/bıraktırma, unutma başladığımız tedavi kısa soluklu bir tedavi değil, yaşadıklarımızla hayatımız boyunca savaşmamız gerekebilir.
  5. Yukardaki 4 kuralı tekrar oku ve sonra bir daha oku.

Pazartesi, Aralık 30

Önsöz..

Google'ladığınız tüm o genel semptomları bir kenara bırakın..
Sen birsin, biriciksin.
Wikipedia'daki herhangi bir litaratürden ibaret olamazsın..
İnan bana yaşanılanlar okuduklarından daha acı gerçeklerle yüzleştiriyor adamı.

Bu tür bir hastalığın kendine has bir kederi, yalnızlığı, uçuşu, akıl almaz bir görüşü var.
"amaaan herşey senin elinde bırak yaaa" diyenlere inat,
hiçbir şey iraden doğrultusunda gelişmiyor.
Kafandan intihar mı geçiyor,
hiç bir plan yapmadan kendini bir hastane odasında bulabiliyorsun.
Sakın "çıkmak istiyorum" deme öyle bir ilaçları varki
isteseler yıllarca o ilacı basarak seni hastanede tutabilirler.
Bazen düşünceler uçuşarak gelmeye başlıyor..
Havai fişek gibi..
Biri orda patarken diğeri orda patlamaya başlıyor
ve sen hangisini kovalayacağını şaşırmış halde
konuşmalarını bile bir arada tutamıyorsun..
"Nooluyo lan bana" bile demezsin..
Hoşuna gider..
Kendini daha zeki, en iyi, tanrısal güçlere sahip sanırsın..
Geceler gündüzlere karışır.
Renkler çok parklaktır..
Yapamayacağın hiçbir şey yoktur.
Herşey olağan hızından daha da hızlanmıştır.
Tam "lan herşey ne güzel" derken
birden etraftakiler "ilaçlarını alıyorsun" di mi diye sormaya başlar..
Sana göre hiçbir sorun yoktur
ama onların yavaşlığında yaşamadığın için anormal giden birşeyler vardır.
Aldırmazsın..
hayat bu kadar muhteşemken "neden ilaçlara ihtiyaç duyayım ki" dersin..
düşünceler tüm hızıyla geçer beyninden.

İşte o an çok geçtir..

Yükseldin, en yukarıdasın aferin!
Peki nasıl ineceksin?

Üzgünüm ama çakılacaksın..
Tüm hızınla yere düşeceksin..

Perdeler kapanacak..
Hayat kararacak..

Tak.. Tak..

Üzgünüm ama yeni bir kriz kapını çalıyor..

Korkuyor musun?

Korkmalısın!..